Sınıf olarak çiftliğe gitmişlerdi. Dolaşırken sınıfın ukalası Mehtap, meyve bahçesinde çalışan çiftçiye:
- Ne kadar eski usulle çalışıyorsunuz böyle! Eğer öyle çalışmaya devam ederseniz, örneğin bu ağaçtan yılda on kilo bile elma alamazsınız, demişti.
- Haklısın kızım, diye onayladı çiftçi.
- Elbette on kilo elma alamayız, çünkü o bir armut ağacı...
Annesi yaramazlıklarından bıktığı küçük oğlu Emre'yi korkutmak için öfkeyle bağırdı:
- Bana bak! Sana son defa söylüyorum. Yaramazlık yapmaya devam edersen, seni tavukların yanına kümese kapatırım.
Küçük Emre yaramaz olduğu kadar da zekiydi:
- İstediğin kadar kapat anneciğim, ben yumurtlayamam ki!..
Ali, Ahmet ve Ayşe bakkala girer. Ali der ki "Ben bir lokum alıcam" bakkalcı merdiveni getirir ve çıkıp yukarıdan lokumu getirir ve Ayşe'ye sorar sen ne alacaksın o da bir lokum ister adam bıkmış bir halde merdiveni tekrar koyar ve lokumu eline alır aşağı inmeden Ahmet'e sorar sende mi bir lokum istiyorsun Ahmet hayır der bakkalcı aşağı iner ve Ahmet'e sorar sen ne istiyorsun?
- İki lokum, der.