Temel ormanda ağaç kesiyormuş, o sırada çevreciler de ormanda yürüyüşe çıkmışlar, Temel'i bu vaziyette görünce bir güzel pataklamışlar. Temel üstü başı perişan halde köye dönerken Dursun'a rastlamış, Dursun;
- Ula Temel bu ne hal böyle? diye sormuş, Temel de anlatmış;
- Ormanda ağaç keseydum, birden kalabaluk pir grup Doğan'ın yengesini bozmişum diye dövdü peni, halbuki ne Doğan'ı taniyruuum, ne de yengesuni...
Nasreddin Hoca göle maya çalarken Temel bunu görmüş.
- Hayırdır hocam ne yapıyorsun? Demiş. Hoca:
- Göle maya çalıyorum. Temel:
- Yaa hocam ne yapacaksın o kadar yoğurdu...
Temel ile Fadime birbirine küsmüş ve konuşmazlar. Temel'e sorarlar;
- Temel, Fadime'yle konuşmuyormuşsunuz, peki nasıl anlaşıyorsunuz?
Temel:
- Benum ihtiyacum oldimi islik calayirum, der. Pekiii derler, onun
ihtiyacı olduğunda ne yaparsınız?
Temel:
- O zaman da Fadime yanuma gelerek islik mi caldun der