Bir İngiliz, bir Fransız, ve Temel, gemiye kaçak binmişler. Üçü de, ambarda buldukları çuvalın içine saklanmışlar. Gümrük polisi gelip çuvallara teker teker süngü sokmaya başlamış. İngiliz " miyav, miyav" diye ses çıkarınca, polis çuvaldakini "kedi" sanıp öteki çuvala geçmiş. Fransız da " hav, hav " diye ses çıkarınca, onu da köpek sanmış. Ve polis üçüncü çuvala süngü batırınca, bu kez Temel ses vermiş:
— Patates, Patates!
Temel araba sürerken kırmızı ışıkta geçmiş. Tabii bunu gören polis Temel'i durdurmuş. Polis:
– Ehliyet ve ruhsat beyefendi!
Temel:
– Verdunuzda mi isteysunuz...
Temel, kahveden çıkınca kapının önünde bir saatlik bir gecikme için park cezası yazan trafik polisiyle burun buruna gelmiş;
- Yazma şu cezayı memur bey!
Polis onu hiç umursamadan cezayı yazmaya devam edince;
- İşgüzarsın!
Polis Temel'e şöyle bir bakıp;
- Aşınmış lastikler.
Bunun için ikinci bir ceza makbuzunu yazmaya başlamış.
Temel, ne kadar ceza yazarsa yazsın, ona vız geleceğini söyleyince polis ilk iki ceza makbuzunu arabanın sileceği altına sıkıştırıp üçüncü makbuza başlamış.
Bu sürtüşme 20 dakika kadar sürmüş, polis ceza üzerine ceza yazmış.
Temel hiç oralı olmamış.
Yürümüş, karşı kaldırımda park ettiği arabasına binip, sürmüş gitmiş.