Nasreddin Hoca bir gün ciğer almış evine doğru gidiyormuş. Yolda bir dostuyla karşılaşmış. Adam:
- Bak sana güzel bir ciğer yemeği tarifi yapayım da bunu ağız tadıyla ye, demiş.
Hoca da:
- Memnun olurum ama benim aklımda kalmaz, bir kâğıda yazıver, demiş.
Adam yazıp vermiş. Hoca akşama lezzetli bir ciğer yemeği yiyeceğini düşünerek dalgın dalgın giderken, bir çaylak elindeki ciğeri kapıp kaçmış...
Hoca çaylağın ardından bir süre baktıktan sonra elindeki kâğıdı havaya kaldırmış:
- Ağız tadıyla yiyemeyeceksin ki. Tarifi bende!..
Nasreddin Hoca karın ne olduğunu bilmiyormuş. Bir gün sabah kalkmış ki her taraf bembeyaz kar. Tabi karın ne olduğunu bilmiyor pamuk zannetmiş. Hemen karısının başına gitmiş:
- Karı karı kalk! Her taraf pamuk dolu. Yatağı yorganı getir de dolduralım.
Sabah olmuş Hoca:
- Karı karı kalk! Her gün çocukların çişini kaçırdığı yatağa bugünde yastık yorgan kaçırdı, demiş.
Nasrettin Hoca, bir gün cuma namazından çıktıktan sonra eşeğine binmiş, cemaatle birlikte eve doğru gidiyormuş. Eşek, bir ara hızlı hızlı yürüyerek kalabalığın önüne geçmiş. Hocanın arkası cemaate doğru gelince, hemen eşekten inip tersine binmiş. Yanındakiler sormuşlar.
-Eşeğe neden ters bindin Hocam? Hoca, kıs kıs gülerek:
- Nasrettin Hoca akşam uyurken dışarıdan sesler gelmiş, Hoca karısına seslenmiş:
- Hanım kalk dışarıdan sesler geliyor. Hanımı
- Kedidir kedi, deyip yatmış.
Nasrettin Hoca dayanamayıp dışarı çıkmış, bakmış ki iki adam kavga ediyor. Kavgayı ayırmaya kalkmış, ikisini ayıracakken arkadan biri Nasrettin Hocanın yorganını aldığı gibi kaçmış. Nasrettin hoca eve girince karısı sormuş:
- Bey ne oldu?
- Ne olacak hanım, yorgan gitti kavga bitti