fıkraoku.com

ANA SAYFA > Kapak Edici Fıkralar > Churchill

Churchill Fıkrası

Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill'e kızgın kızgın şöyle seslenir:
- Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım.
Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır:
- Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim

 

ekledi, 1958 kez okundu.

Fıkrayı Paylaşın:
tweet facebook

Kapak Edici Fıkralar

Sonraki Fıkra:
Oyuna Davet

Önceki Fıkra:
Kumar

Hoşunuza giden fıkraları bizimle paylaşın...

Fıkra Başlığı

Fıkra

Ekleyen:

Benzer Fıkraları Okuyun

Genel Müdür

Genel MüdürGenel Müdür, öğle arasında yeni atandığı kurumun lokalinde fıkra anlatıyor; çevresindekiler de kahkahalarla gülüyordu.
Anlatılanlara kayıtsız kalan birini fark eder ve sorar:
- Sen neden gülmüyorsun, anlamadın mı espriyi?
Aldığı cevap:
- Ben sizin kurumunuzda çalışmıyorum.

 

fıkraoku.com ekledi, fıkra 4964 kez okundu.

Kapak Edici Fıkralar

En İyi Yalan

Padişahın biri,
- Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim, demiş.
Yalancılar, hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana;
- Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü.
- Bunun neresi yalan?
Kuş kartaldır, Arslan da kuzu kadar minik bir yavru.
Kaptı mı götürür tabii!
- Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!
- Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş. Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş. Taç kimin kafasındaysa, kral odur tabii!
- Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü!
- Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir.
Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş.
Ama bir gün bir Kayserili gelmiş;
- Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver. Yalan değil dersen borcunu öde!

 

fıkraoku.com ekledi, fıkra 4572 kez okundu.

Kapak Edici Fıkralar

Zamane Eşeği

Sonradan görme zenginin biri gösterişli bir at satın almış. Yolda eşeği ile giden Nasreddin Hoca'yı hızla geçmiş, uzaklaşmış. Sonra geriye dönüp atını koşturarak Hoca'nın yanına gelmiş ve küçümser bir tavırla:

- "Eşek nasıl gidiyor, Hoca" demiş.

- "Zamane eşeği" demiş Hoca , "Atla gidiyor!"

 

dersimiz.com ekledi, fıkra 3195 kez okundu.

Kapak Edici Fıkralar