Bir gün deliler hastanesinin dış cephesi boyanacakmış. Hastanenin müdürü delilere sormuş:
- Gönüllü olarak kim boyamak ister?
Bir kaç deli gönüllü olarak çıkmış. Sıra boyanmaya gelmiş. Deli çıkmış merdivene boyuyormuş. Elinde fırça varmış. Bir deli gelmiş.
- Hey, diye bağırmış.
- Ne oldu, demiş.
- Ben merdiveni alıyorum, sen fırçaya tutun, demiş.
Bir gün deliler hastanesinde doktor, delilerin iyileşip iyileşmediğini anlamak için duvara bir kapı çizmiş Deliler bu kapıyı açmaya çalışıyorlarmış. Delilerden biri kıs kıs gülüyormuş. Doktor, bir delinin iyileştiğini sanarak sevinç ile yanına gitmiş.Deliye sormuş;
- Sen neden gülüyorsun? O da;
- Onlar o kapıyı açamazlar, çünkü kapının anahtarı bende, demiş.
Bir gün doktor delilere bakmaya gelmiş. Akıllananı hastaneden çıkaracakmış. Bütün hastaneyi dolaştığı halde bir tane deli akıllı çıkmamış. Son odaya gelmiş. Deliler zıplayıp duruyormuş. Oradaki doktora sormuş:
- Bunlar neden zıplıyorlar? Oradaki doktor:
- Kendilerini patlamış mısır zannediyorlar, demiş.
Kenarda oturan deliyi akıllı sanarak yanına gidip sormuş:
- Sen neden bunlar gibi zıplamıyorsun da burada oturuyorsun?
Deli de şöyle cevap vermiş:
- Ben tavaya yapıştım