Üniversitenin birinde fakültenin açıldığı ilk gün, dekan sınıfları dolaşmaktadır. Sınıfın birine girer ve "Günaydın arkadaşlar" der.
Sınıftaki öğrenciler hep birlikte: "Günaydın hocam!" deyince, dekan gülümser ve "Aaa! Siz birinci sınıfsınız," der. Sonra öğrencilere şöyle bir açıklama yapar:- "Bir hoca sınıfa girip "Günaydın!" dediğinde, eğer tüm öğrenciler: "Günaydın, hocam!" derse, birinci sınıftırlar; Gazetelerini ortadan kaldırıp kitaplarını açarlarsa ikinci sınıftırlar; Hocayı görmek için gazetelerinin yukarısından bakarlarsa üçüncü sınıftırlar; Ayaklarını sıraya koyup gazetelerini okumaya devam ederlerse dördüncü sınıftırlar. Hoca içeri girip "Günaydın!" dediğinde, bunu not alıyorlarsa master öğrencisidirler."
Öğretmen tüm çocuklar için soru zarfı hazırlamış. İlk çocuk öne çıkmış zarf çekmiş "köpekler" çıkmış anlatmaya başlamış;
- Köpeğin tüyü var tüyde de pire var. Öğretmen yine zarf çekmesini istemiş bu kez "kediler" çıkmış yine;
- Kedinin tüyü tüyde de bit pire olduğunu söylemiş, öğretmen kızmış. Çocuk yine zarf çekmiş ve "balıklar" çıkmış ve yine demiş ki;
- Balıkların tüyü yok ama olsaydı tüyde bit pire olurdu
Bir gün bir hoca tahtaya harita asmış.
- Haritayı çizin ve doğduğunuz yeri işaretleyin, demiş.
Hoca örgü örmeye başlamış, etek örüyormuş.
Birden müdür ve müfettişlerin sesini duymuş panikten ördüğü eteği haritaya gelmiş ve Sinop'u kapatmış.
Müfettiş dersi iyice dinledikten sonra Ali adlı bir çocuğu tahtaya kaldırmış;
- Bana doğduğun yeri göster, demiş. Ali Sinoplu imiş ali haritaya bakmış ve Sinop'u bulamamış hocasına;
- Hocam eteğinizi kaldırır mısınız? Doğduğum yeri göstereceğim, demiş.