Sokakta dolaşırken yanıma pasaklı, pejmürde görünüşlü, muhtemelen evsiz bir bayan yaklaştı ve akşam yemeği için bir kaç dolar vermemi istedi. Cüzdanımdan 10 dolar çıkardım ve sordum:
"Eğer bu parayı sana verirsem, bununla akşam yemeği yerine şarap
almaz mısın?
"Hayır, yıllar önce içkiyi bıraktım" diye cevap verdi evsiz bayan.
"Bu parayla yiyecek almak yerine alış verişe gitmez misin?" diye
sordum.
"Hayır, alış veriş için boş zamanım yok" diye cevap verdi evsiz bayan.
"Bütün zamanımı hayatta kalmak için harcamalıyım."
"Bu parayı yiyecek almak yerine güzellik salonunda da mı harcamazsın" diye sordum.
"Deli misin" dedi bayan; "20 yıldır saçlarımı yaptırmıyorum. "
"Pekala" dedim. "Sana bu parayı vermeyeceğim, onun yerine seni,
kocam ve benimle beraber akşam yemeğine restorana götüreceğim."
Evsiz bayan çok şaşırdı. "Bunu yaptığın için kocan sana kızmayacak mı? Çok kirliyim ve muhtemelen iğrenç kokuyorum." dedim ki: "Sorun değil. Önemli olan kocamın alışverişten, kuaförden ve şaraptan vazgeçen kadınların neye benzeyeceğini görmesi..."
Yeni evli bir çift kol kola yürüyormuş.
Bu sırada bir horoz tavuğu kovalamış ve ibiğinden gagasıyla yakalayıp tavuğun üstüne atlamış. Horozun bu eylemine yeni evli çiftle birlikte beş altı yaşlarında bir çocuk da tanık olmuş.
Aynı olaya tanık olmanın verdiği bir yakınlaşma ile birbirlerine gülümsemişler. Erkek, küçük çocuğa sormuş:
- Yoksa bu horoz sizin mi?
- Evet abi.
-Peki, bu olay sık sık olur mu?
- Saymadım abi, ama günde sekiz-on kez oluyor galiba, diye cevap verince karısı kocasını dirseği ile dürterek:
- Hıh! Bir horoz kadar olamıyorsun, demiş.
Bunun üzerine kocası bozuntuya vermemeye çalışarak yeniden bir soru yöneltmiş:
- Peki, küçük, bu olayı horoz hep aynı tavukla mı, yoksa değişik tavuklarla mı gerçekleştiriyor?
- Aynı tavukla olur mu abi, elbette her seferinde başka bir tavuğa biniyor, diye cevap verince bu kez de kocası dirseği ile karısını dürterek:
- Hıh! Şimdi aldın mı ağzının payını, demiş
Adam birisi geç saatte zil zurna sarhoş eve gelmiş. Karısı uyuyormuş. Tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra karısının yanına gelmiş ve kadını
uyandırmış.
– Karıcığım
– Ne var?
– Sen ne mükemmel bir kadınsın be, bir tanesin.
– Ne oldu gene?
– Ne olacak tuvaletimize o otomatik lambayı ne zaman taktırdın?
Harika olmuş.
– Ne diyorsun sen ne lambası?
– Valla ne bileyim hayatım, tuvaletin kapısını açınca ışık yanıyor kapatınca sönüyor.
Bunu duyan kadın öfkeyle yerinden fırlamış:
– Allah belanı versin, pis sarhoş yine mi buzdolabına işedin!
Bir bayanın yatak odasındaki gardırop bozuktur. Evin yanında bulunan istasyondan tren geçince kapağı açılmaktadır. Bunun için bir gün bir marangoz çağırır. Marangozu yatak odasına götürür ve dolabı gösterir. O anda bir tren geçer ve gardırobun kapağı kendiliğinden açılır. Marangoz menteşelere, kilide bakar. Hanımefendi buradan gardırobunuzun nesi olduğunu anlayamadım. Şimdi ben içine gireyim ve siz kapağı kapatın, böylece ben içeriden bakarım belki böyle anlarım der. Marangoz içeri girer, kadın kapağı kapatır. O anda kapı çalar. Kadın kapıyı açar. Kadının kocası gelmiştir. Kocası doğru odasına gider ve üstünü çıkarıp asmak için gardırobunu açar. Bir bakar ki gardıropta bir adam. Kızarak adama bağırır.
- Ne işin var senin burada? Der. Marangoz korkmuş bir vaziyette cevap verir.
- Şey beyefendi ne desem ki, şimdi size burada tren bekliyorum desem inanır mısınız?